Yayımlandığı Yer : MALİ ÇÖZÜM DERGİSİ –
(Sayı : 182)
DR. Halit BAŞBUĞA
İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Müdürü
EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLARIN İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU YÖNLERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖZ
Ev hizmetlerinin genel bir tanımı yapıldıktan sonra, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında kalan ev hizmetlerinin iş hukukundaki yeri ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili mevzuat açısından yapılan değişiklikler ile ev hizmetlerinde çalışanlar hakkında hangi sosyal sigorta kollarının uygulanacağı, ev hizmetleri çalışanları hakkındaki yargı kararları, ev hizmetlerinde çalışanlara uygulanacak olan hukuki norm gibi hususlara değinilecektir.
Anahtar Kelimeler; Ev, Ev Hizmetleri, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Yargıtay Kararları.
- GİRİŞ
Ev hizmetlerinde çalışanlar, temizlikçi, aşçı, şoför, çocuk bakıcısı, bahçıvan vb. evin gündelik işleyişine ilişkin faaliyetleri yürüten kişilerdir. [2] İş hukuku açısından, Ev hizmetlerinde çalışanlar, 4857 sayılı İK’nun 4.maddesinin 1.fıkrasının (e) bendine göre istisnalar başlığı altında düzenlenmiş ve kanun kapsamı dışında tutulmuştur. Ev işçilerinin İK’nun uygulama alanı dışında tutulmaları için, faaliyetlerinin tümünün veya önemli bir bölümünün ev işlerine ayrılmış olması zorunludur. Öyle ki kişi aynı zamanda işyerinin bir ticaret veya sanayi işletmesinde çalışıyorsa, ev işçisi sayılmaz.[3]
Söz konusu çalışanlar İK kapsamı dışında bırakıldığından bu işi yapanlar ile bunları çalıştıranlar arasındaki ilişkilere 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 5.maddesi gereğince, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri (393 madde vd.) uygulama alanı bulacaktır. Benzer şekilde ev hizmetlerinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da uygulanmayacaktır.[4]
- EV HİZMETLERİ KAVRAMI
Doktrinde yapılan bir araştırmaya göre; ev hizmetlerinin temel özellikleri; işin yapıldığı yerin özel bir hane olması, yapılacak işin ev halkının hizmetine sunulmuş olması, işverenin yönetimi ve denetimi altında ve onun adına yerine getirilmesi, süreklilik ve düzenlilik göstermesi, ev hizmeti çalışanı tarafından yapılan işten işverenin maddi kazanç sağlamaması ve yapılacak işin ücret karşılığında yapılmasıdır.[8]
-
- Ev Hizmetlerinde Çalışanların İş Hukukundaki Yeri
Belirtmek gerekir ki; ev hizmetlerinde çalışanlara İK hükümleri uygulanmamakla birlikte, söz konusu çalışanlar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre sendika kurma veya kurulmuş olan bir sendikaya üye olma hakkına sahiptir.
-
- Ev Hizmetlerinde Çalışanların Sosyal Güvenlik Mevzuatı Yönünden Değerlendirilmesi
5510 sayılı Kanunun 01/04/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Ek 9 uncu maddesi ile ev hizmetlerinde çalışanlar, bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olanlar ile aynı veya farklı gerçek kişi yanında 10 günden az çalışanlar şeklinde ikiye ayrılmış, söz konusu kişiler 4/1-a bendi kapsamında sigortalı sayılmıştır.[11]
Kanunun 6/1-b bendi ile aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarında dışarıdan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar sigortalı sayılmadıklarından aynı evde oturan üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar tarafından ev hizmeti yapanlar ek-9.madde kapsamında sigortalı sayılmayacaklardır.[12] Ancak üçüncü dereceye kadar olan akrabalar dışında aynı evde yaşayan ev hizmeti kapsamında işe alınanlar Ek 9 uncu madde kapsamında sigortalı sayılabilecektir.[13]Kanunun Ek 9 uncu maddesinden sigortalı çalıştıran gerçek kişiler yararlanacak olup, tüzel kişiler bu madde kapsamında sigortalı çalıştıramayacaktır.
Kanunun düzenlenmesi açısından değerlendirme yaptığımızda; ev hizmetlerinde 5510 sayılı Kanunu’nun Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sigortalı olanlar ile ücretle aynı kişi yanında ay içinde on gün ve daha fazla süreyle çalışanlar sigortalı sayılmayanlar bakımından vareste tutulmuştur. Diğer yandan ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalışma gün sayısı on günden az olanlar, sigortalı sayılmayanlar kapsamında yer almıştır. 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar bakımından da (ay içerisinde 10 gün ve daha fazla çalışanlar) herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. 5510 sayılı Kanunun sigortalı sayılmayanlar başlıklı 6/1-c maddesindeki bu çelişkinin giderilmesi gerektiği aşikardır.
Düzenlemeye baktığımızda 5510 sayılı Kanunun 6/1-c bendine göre ev hizmetlisi olarak çalışanların tamamı sigortalı sayılacak, sadece yararlanacakları sigorta kolları bakımından farklılık kazanacaktır. Doktrinde bu durum eleştirilmiş ve hukukumuzda sigortalı sayılmayan kimse kalmayacağını, Ek 9 uncu maddeye göre 10 günden az ve fazla olmak üzere ikiye ayrıldığını, her iki durumda da sigortalı sayılacağını, bunun dışında bir seçenek kalmadığı belirtilmiştir.[14] Kanunun 6/1-c bendinin çelişkili bir durum yarattığı ve söz konusu bendin tamamen çıkarılması ya da konunun sadece Ek 9 uncu madde de düzenlenmesi gerektiği, ev hizmetlerinde çalışanların tümden kanun kapsamına alınabileceği şeklinde görüşler ileri sürülmüştür.[15]
- YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA EV HİZMETLERİ
Buna karşın Yargıtay, evde hastaya bakan hemşireyi, çocuk eğiticisini, ev sahibine ait ev ve bahçesinde ev hizmeti yanında bekçilik yapan ve ağırlıklı hizmeti bekçilik olan işçiyi İK kapsamında saymıştır. Yargıtay, bir kararında bebek bakıcısının ev işi görmediğini, bebek sahibi ile bebek bakıcısı arasında iş akdinin olduğunu bu nedenle iş kanununa tabi olması gerektiğine hükmetmiştir.[18]
Yüksek Mahkeme’nin[19] İK’nun kapsamına ilişkin kararları incelendiğinde, fiilen ev hizmetlerinde çalışan bir kişinin ev sahibinin ortağı olduğu bir şirket üzerinde sigortalı olarak bildirilmesi örneğinde, bu şirket ile iş sözleşmesi imzalandığı durumlarda, fiilen ev hizmeti görülse de artık iş ilişkisinin şirketle kurulduğunu ve dolayısıyla işçinin İK kapsamında bulunduğu kabul edilmiştir. [20]
Ev hizmetinin yanında bu nitelikte sayılmayacak bir işin de birlikte yürütülmesi durumunda örneğin; bir kişinin hem işyerinde sekreterlik hem de işverenin çocuk bakım işini yürütmesi durumunda her olayın özelliğine göre değerlendirilerek ev hizmetinin bu ilişkide baskın nitelik taşıyıp taşımadığı değerlendirilmelidir.[21]
Yukarıda belirtilen Yargıtay kararları incelendiğinde; ev hizmetlerinde çalışan işçiler iş kanunu kapsamı dışında kalsalar da sosyal güvenlik kanunları kapsamında yer alabilmektedir. Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda gerekse de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda; ev hizmetlerinde ücretli ve sürekli çalışanlar, sigortalı sayılmıştır. Ev hizmetlerinde işveren yanında ay içinde on gün ve daha fazla süreyle çalışanlar, 5510 sayılı Kanunun ek 9. maddesi uyarınca, 1 Nisan 2015 tarihinden itibaren ücretle ve sürekli çalışma şartı aranmadan sigortalı sayılmıştır. Bu itibarla, ev hizmetlisi olmakla birlikte iş kanunu kapsamında kalmayan, sigortalıların kanun kapsamındaki talepleri İş Mahkemelerinde görülmektedir.
Yargıtay, ev hizmetlerinde çalışanların, sigortalı niteliğini kazanmaları için, ücretle ve sürekli çalışma koşullarını gerçekleştirmeleri gerektiği vurguladıktan sonra, davacının dört yıl boyunca haftada 2 gün ev hizmetlerinde çalışmış olduğu, bu çalışmanın ise sürekli çalışma niteliğinde kabul edilemeyeceğini belirtmiştir.[22] Bu kararda Yargıtay, süreklilik niteliğini çalışma süresi ile orantılı olarak değerlendirmeye tabi tutmuştur.
Eşlerle birlikte aynı işverenin yanında geçen çalışmalarda eşlerin gördüğü hizmetin birbirine yardım mı ya da ayrı ayrı hizmet akdi mi olduğu konusu tartışmalara yol açmaktadır. Bu durumda her iki eşin yaptığı işin ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. İşverene ait yayla evinde eşi işçi olarak çalıştığı sırada evin temizlik bakım gibi işlerini yapan, gelen misafirlere hizmet eden, yemek hazırlayan, kışın da şehirdeki evde benzer ev işlerini ve hizmetleri gören kadının sigortalı sayılacağı açıktır.[23] [24]
- SONUÇ
Ev hizmetlerinde çalışanlar, İK kapsamı dışında tutulmakla birlikte, söz konusu çalışanlar hakkında, 6098 sayılı TBK hizmet sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı noktasında kuşku yoktur. Yargı kararlarında çokça bu durum açıklığa kavuşturulmakla birlikte genel-özel kanun ilişkisinden de bu sonuca varabiliyoruz. Bu durumda ev hizmetlerinde çalışanların kıdem tazminatı, iş güvencesi gibi bir müesseselerden de mahrum kalmasına neden olmaktadır. Bu dezavantajlı durumu aşabilmek için ev hizmetlerinde çalışanlarla ilgili yapılacak sözleşmelere, İK’nuna ilişkin hükümlerin uygulanacağına ilişkin ibarenin konulması uygun olacaktır.
İş mevzuatı bakımından ev hizmetlerinde çalışanlar, kanun kapsamı dışında tutulsalar da bu çalışanlar 5510 sayılı Kanun bakımından kural olarak sigortalı sayılmıştır. Kanunun 6/1-c maddesinde ev hizmetlerinde çalışanlar sayıldıktan sonra parantez içinde Kanunun Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile ay içerisinde 10 gün ve daha fazla çalışanlar bu durumdan istisna tutulmuştur. İfadeyi tersinden okursak, ay içerisinde 10 günden daha az süreyle çalışanların sigortalı sayılmayacağı sonucu çıkmaktadır. Öte yandan Kanunun Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası, ay içerisinde 10 günden az süreyle çalışanlarla ilgili hususları düzenlemektedir. Dolayısıyla da parantez içerisinde yer alan ve sigortalı sayılmayanlardan hariç tutulan iki durumda sigortalı sayılmayan kimse kalmamaktadır. Bu mantıksal tutarsızlık, kanunun yanlış yorumlanmasına da yol açmaktadır. Bu nedenle 5510 sayılı yasada düzenleme yapılarak bu çelişkinin giderilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Saygılarımızla.
KAYNAKÇA
- Akbıyık, N. (2013). Ev Hizmetlerinde Çalışma: Malatya’da Bir Alan Araştırması, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 21, 207-240.
- Bedir, G. (2016). Ev Hizmetlerinde 10 Günden Az Çalışanların Sigortalılığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna Bildirilmesi, Mali Çözüm Dergisi, 64, 183-206.
- Caniklioğlu, N. ve Özkaraca, E (2016). Ev Hizmetlerinde Çalışanların Sigortalılığı, İstanbul Üniversitesi HFM, 74, 1133 – 1161.
- Ertuğrul, İ. (2017). 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Sonrasında Bireysel İş Hukukunda Kıdem Tazminatı Meselesine Bir Bakış, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 131.
- Manav, E. (2015). Ev Hizmetlerinde Çalışanların Sigortalılığı, TBB Dergisi, 120, 509-538.
- Mollamahmutoğlu, H. (2004). İş Hukuku, Ankara: Turhan Kitabevi.
- Okur, A. R. (2004). Ev Hizmetlerinde Çalışanların Sigortalılığı, Kamu-İş, 7(3).
- Öztürk, M. (2010). Hizmet Akdine Dayanan Sosyal Sigorta İlişkisinin Dava Yoluyla Tespiti, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- Süzek, S. (2015), İş Hukuku, İstanbul: Beta Yayınları
- Tuncay, C. A. Ve Ekmekçi, Ö. (2015). Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, İstanbul: Beta Yayınları.